İstatistik

İlk Türk ne zaman Müslüman oldu ?



Türk milleti İslâm dini ile 9’uncu yüzyılın ilk çeyreğinde tanışmaya başladı ve Yılmaz Öztüna’nın ifadeleri ile 10’uncu yüzyıla kadar yavaş ve 10’uncu yüzyıldan sonra ise büyük bir hızla İslamiyet Türkler arasında yayıldı ve nihayet öyle bir hâl aldı ki, Haçlı dünyasında bir Hıristiyan İslâm dinine geçtiğinde ona, “Türk oldu!” denildi.

İslâm dini Muhammed peygamber tarafından milâdi 610 yılında tebliğe başlandığına göre Türklerin İslâm dini ile tanışması ve onu benimsemesi arasında neredeyse 350-400 yıl var demektir. Lâkin ilk Türk’ün İslâm’a girişi ile Peygamberimizin İslâm’ı tebliğ ettiği yıl, aynı, yani milâdi 610’dur. Evet, bir Türk İslâm’ın Mekke döneminde Muhammed peygamberin dâvetine evet demiş ve azılı İslâm düşmanı Ebu Cehil’in çok ağır işkencelerine maruz kalmış ve nihayet yine o pis Ebu Cehil’in bağrına sapladığı mızrağı ile şehit olmuştur. Ve İslâm’ın ilk şehidi işte Bu Türk evlâdıdır. Tanrı katında şehitlerin durumunu bu dini az buçuk bilenler bilir ve Tanrı kendisi için İslâm ile ilk şehit olanın bir Türk evladı olmasını murat etmiştir. Siz siz olun gazilik ve şehitlik kavramları ile mücadele eden ve Türkler zorla Müslüman oldu yalanını yayan odak ve dudaklara aldanmayın ve sorun, “Türkler zorla Müslüman oldularsa, dünyaya hakim oldukları dönemde niye dinlerinden vazgeçmediler?”

Peki, kimdir Müslüman olan ilk Türk?

O, Sümeyye anamızdır.

Sümeyye’nin Türk olduğunu Türk olmayan ve ilmî otoritesi İslâm ve Batı dünyası tarafından saygı ile kabul edilen Prof. Dr. Muhammed Hamidullah’tır. Hamidullah’ın tarihi kaynaklardan çıkarttığına göre Taif’te, el Haris bin Kalede isimli tedavide usta çok ünlü bir doktor vardır. İran bölgesinden valiler bile tedavi için ona gelmektedirler. O yıllarda da İran bölgesi Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir bölgedir ve Sümeyye validemiz Übülle Valisi’nin yanındadır ve o adı Pamuk’tur. Gün olur Übülle valisi Taif’teki meşhur doktora tedavi olur, memnun kalır ve Pamuk’u Haris bin Kalede’ye verir, Taif’e gelen Pamuk’un ismi Sümeyye olur. Sümeyye birkaç defa evlenir, son evlendiği kişi Yemen Yasir’dir, Yasir’den oğlu Ammar doğar.

Yine İslâm’ın ilk yıllarını az buçuk bilenler Mekke’de kabile ve soy sop dayanışmasının ne kadar önemli olduğunu bilirler. İşte bu ırkçı ortamda Sümeyye Türk’tür, kolu kanadı yoktur. Kocası Yasir, Yemenli’dir, kolu kanadı yoktur. Öyle olduğu için bu aile Ebu Cehil gibilerin kolayca işkence edebileceği bir ailedir. Sümeyye’nin Türk olduğuna dair bilgileri Prof. Dr. Zeki Velidi Togan, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan ve Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı da naklederler.

Sümeyye İslâm’ı kabul ettiğinde artık çok yaşlı idi. Pis Ebu Cehil, “Sen Muhammed’e aşık oldun!” bile dedi. Ebu Cehil tarafından en şedit işkencelere tabi tutulan Türk kadını Sümeyye inancından bir adım geri atmadı.

İlk Müslüman Türk ve İslâm’ın ilk şehidi Sümeyye, soysuz arap Ebu Cehil’in işkenceleri altında son nefesini verdiğinde, Tanrı’nın elçisi Muhammet Peygamber şöyle demişti:

“- Küfrün işi bitti!”

Ey Türk evladı, ey Türk kadını..

Sen işte böyle “Küfrün işinin bitirilişinde” Tanrı’nın seçtiği bir kavimsin. Daha sonra gerçekten de tam 22 milyon kilometrekarede Küfrün işini bitiren millet senin milletin değil miydi? Yalnızca Osmanlı coğrafyasında değil, bugün Asya içlerine kadar küfrün işini adım adım bitiren ve o coğrafyaları İslamlaştırarak bugünkü Pakistan’ın bile temellerini atan senin ataların değil miydi?

Tanrı'ya şükür, öyleydi..

Ve Muhammed peygamberimiz, Şehit Türk evladı, Sümeyye anamızı o halde gördüğünde, “Küfrün işi bitti!” dedikten sonra eklememiş miydi:

“- İslam’ın zaferi kesinleşti!”

Diye..

İşte Türk anasının mayası ve işte ilk Müslüman olan Türk’ün dini ve milleti adına toprağa bir tohum gibi düşmesi..

Tanrı, İstanbul’un Fethini de işte bu Sümeyye’nin nesline nasip etti. Ve Muhammed Peygamber neslinin devamına da bu milleti vesile kıldı.

Peygamber soyunun sürmesinde Türklerin rolü!

Peygamberimizin Türkler hakkında pek çok sözü var.

Şahsen biz Prof. Dr. Zekeriya Kitapcı’nın, “Muhammed Peygamber’in Sözlerinde Türkler” isimli değerli çalışmasının her vatan evladının evinde bulunmasını çok arzularız.

Konumuza dönelim.

Evet, Sümeyye bir Türk’tür ve Mekke döneminde, İslâm’ın ilk günlerinde Müslüman olmuş, Ebu Cehil zaliminin bütün işkencelerine rağmen dininden vazgeçmemiş, sonunda onun hançeri ile şehit edilmiştir. Yani Tanrı bütün insanlık için seçtiği din olan İslâm adına ilk şehidin bir Türk, üstelik bir Türk kadını olmasını murat etmiştir. Birileri, “E, bunda ne var!” diyebilir. Bunda ne olup olmadığını bunu böyle murat eden, dinin, din gününün ve âlemlerin sahibi olan Ulu Tanrı bilir.

Yine Ulu Tanrı, Muhammed Peygambere Kur’an’ında “Tanrı ve meleklerinin, Tanrı'nın kulu ve elçisi olan Muhammed peygambere selam ettiklerini” beyan buyurmaktadır. Muhammed Peygamber ise Ehlibeytini (Ailesini) sahabelerine (dostlarına) emanet etmiştir. Tanrı elçisi, ailesini zamanın arap müslümanlarına emanet etmiş olmasına rağmen, işte bu “Emanet” Kerbela’da nankör araplar tarafından yok olmakla yüz yüze gelmiştir ve Türk işte bu tarihi kırılma noktasında da Tanrı tarafından bir defa daha devreye sokulmuştur.

Sümeyye anamız İslam’ın ilk günlerinde Müslüman olmasına rağmen Türklerin İslâm’a kitleler halinde girmeleri yüzyıllarca sonradır ve Kerbela hadisesi yaşandığında Türkler henüz Müslüman değildir. Peygamber torunu Hüseyin (Tanrı ondan razı olsun), köpek Yezid tarafından emevi için biata zorlandı Hüseyin de emevinin ne pislik bir şey olduğunu bildiği için karşı çıktı ve bu biatı asla kabul etmedi, edemezdi.

Taraflar Kerbelâ’da karşı karşıya geldiler. Hüseyin’in yanında aile yakınlarıyla birlikte yetmiş kişi bulunuyorken, köpek Yezid’in gönderdiği komutanların emrinde ise binlerce soysuz ve nankör arap askeri mevcuttu.

Olayın devamını Rahmetli Halûk Nurbaki’nin “İmanla Gelen İlim” isimli eserindeki “7 Goncalı Çiçek” yazısından aktaralım:

“14 asır evvel Kerbelâ’da dünya tarihinin en büyük trajedisi sergileniyordu. Ortalığı can korkusu ve dünya çıkarlarının tehdit ettiği bir muharrem ayının 9. günü, ufukta yedi atlı göründü. Yağız atlarının sırtındaki bu yedi Türk kahramanı, canlarını hiçe saymışlar ve (…) Hüseyin’e yardıma gelmişlerdi. Müslüman olmamasına rağmen Tanrı aşkı ile yanan bu kahramanlar, peygamber torunlarına karşı yapılan tuzakları sezmişler ve Hüseyin’i Türkistan’a götürmeyi istemişlerdi.”

“Hüseyin: ‘Kumandanınıza teşekkür ederim. Ancak yardımınız bana değil, hasta oğlum Abidin’e olacaktır. Ben şehid olduğumda onu alıp götürün’ buyurdu (Nurbâki, Anadolu Mucizesi)”

Hüseyin (Tanrı ondan razı olsun) ellerini semaya kaldırarak:

“- Tanrım, bu milletin 7 atlısına karşılık 7 Müslüman Türk devleti ver!”

Diye niyaz etmekten kendini alamadı.

Evet, Tanrı'nın elçisi Muhammed Peygamberin neslinin devamı için de Türk’ü görevlendirmiştir.

“E bunda ne var?” diyenlere de, “Sen onu, bunu böyle takdir eden Tanrı’ya sor, belki kalbine ilham eder” deriz.

Nurbâki, “Bu kahramanlar Kerbelâdaki faciadan sonra Zeynel Abidin’i kaçırarak Ehl-i Beyt’in (Peygamber neslinin) yok olmasına mâni oldular” der ve Hüseyin'in, “Bu milletin 7 atlısına karşılık 7 Müslüman Türk devleti ver” duasının, Osmanlı’nın yıkılmasından sonra kurulan Türkiye Cumhuriyetiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve SSCB’nin dağılmasıyla vücut bulan 5 Türk devleti, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan olarak Tanrı indinde kabul gördüğünü dile getirir.

Biz o günden bin 200 küsur yıl beriye geliyor, 1925’te Türkiye Cumhuriyetine karşı ayaklanan Şeyh Sait’in idam sehpasına giderken söylediklerini onun amca oğlu Cemal Kutay’ın Türk İstiklal ve Hürriyet Mücadeleleri Tarihi isimli eserinin 19. cildinden aktarıyoruz:

“- Anlaşıldı ki Türkler, kıyamete kadar İslâm’ı koruyacak. Fena yaptık, bundan sonra iyi olur inşallah..”

Haçlı, Türk’e niye “Tanrının kırbacı” diyor sanıyorsunuz!

Hasan DEMİR

İlk Türk ne zaman Müslüman oldu ? İlk Türk ne zaman Müslüman oldu ? Reviewed by ULU TÜRK HAN on Haziran 14, 2016 Rating: 5

Hiç yorum yok: