1- KAFİR MUAVİYE EMEVİZMİ:
Soysuz arapların İslâm'dan intikam alması olarak özetlenebilecek sapık Emeviliği anlatmadan önce bu sapıklığın kurucusu Kafir muaviye (yeri kızıl tamu olsun)'yi tanıyalım. Kafir muaviye'nin babası ebu sufyandır. Ebu sufyan, ebu cehilden sonra gelen 2 numaralı Kuran ve İslâm düşmanıdır. Kafir muaviyenin annesi ise, Hamza (Tini Esenlikli Yeri Uçmağ Olsun) 'nın ciğerini yiyen ve ciğer yiyen kadın olarak anılan lanet kadın hind'dir. İşte Kafir muaviye böyle bir karışımdan meydana gelmiştir. Kafir muaviye, Tanrı'nın aslanı Ali (Tanrı ondan razı olsun)'yi savaşta yenemeyeceğini anlayınca Kuran sayfalarını koparıp mızraklarının ucuna takarak İslâm'ı çıkarına ve siyasetine ilk alet eden kişi olur. Günümüzde İslâmcılık adı altında Türk düşmanlığı yapan soysuzlar da yaptıkları bu şeytan siyasetini erkek deveyi dişi gösteren bu hilekâr muaviyeden öğrenmişlerdir. Hepsi Kafir muaviyenin manevi torunlarıdır. Tabi Kafir muaviyenin şeytanı kıskandıran hinlikleri ve marifetleri bununla sınırlı değildir. Peygamberimizin Konuşan Kuran dediği Tanrı'nın aslanı Ali'ye camide lanet okutarak, gerçek müslümanları camiden uzaklaştırmış ve Tek olan İslâm'ı mezheplere bölmüştür. Peygamberimiz veda hutbesinde "size iki emanet bırakıyorum; biri Tanrı'nın kitabı Kuran, diğeri ehl-i beytim (ailem)" demesine rağmen Kafir muaviyenin dölü köpek yezid, binlerce nankör arapla birlikte peygamber soyunu kurutmak için Kerbela katliamını yapar. Fakat oradan geçmekte olan ve (buraya dikkat) henüz müslüman olmamasına rağmen 7 Türk çerisi Hüseyin'in hasta oğlu Abidin'i köpek yezidin ve nankör arapların elinden kurtarır. Bu görüntü karşısında, Hüseyin (Tanrı ondan razı olsun) ellerini göğe kaldırarak "Tanrım bu milletin 7 atlısına karşılık, 7 müslüman Türk devleti ver" diye dua eder. Köpek yezid peygamber soyunun kanını içerek halife olsa da Türkler, köpek yezid ve nankör arapların Peygamber soyunu kurutma planını bozar ve İslâm sancaktarlığı tekrar Türkler eline geçer. Burada tekrar dememizin sebebi, Türklerin İslâmiyetten önce de, İslâm sancaktarlığını elinde bulundurduğu içindir. Tanrı dini TEK ise, Türklerin Gök Tengri (Tek Tanrı) inancıda da Türklerin, Tanrı'nın adaletini yer yüzüne hakim kılma savaşı ve Kızıl Elma ülküsü de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Zira Türkler, kendilerine misyonerlik için gelen papanın elçisine, Türk Başbuğu Atilla "Siz Şaşırmışsınız, Tanrı'nın oğlu mu olur! O TEKDİR.." diyerek cevap vermiş ve İslâm'dan önce TÜRK-haçlı savaşlarını başlatmıştır. Tanrı da, Tek Hak din İslâm'ın Tek Kaynağı Kuranda "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Tanrı onun yerine öyle bir kavim getirecek ki, Tanrı onları sever onlarda Tanrı'yı severler. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, Kafirlere karşı güçlü ve onurludur. Tanrı yolunda savaşırlar (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Tanrı’nın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Tanrı, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir." (Maide Suresi 54. Ayet) diyerek, Türkleri müjdelemiştir. İşte Tanrı dinini, soysuz arap dinine çeviren soysuz araplar ve nankör arapçılar bu yüzden Türkleri kıskanır ve nefret eder.
2- KALLEŞ DİNGİLİZ VAHABİZMİ:
Türklerin saf ve temiz İslâm inancını ve ümmetçilik algısını bilen, soysuz arapların ise İslâm'a olan nankörlüğünü ve Türklere olan nefretini öğrenen dingilizler, Türk gücünü sarsmak için kalleş dingiliz vahabiliğini türetmiştir. Bu yüzden "Türk'ün Türk'den başka Dostu Yoktur" sözü boş bir söylem değil, geçmişteki acı tecrübelerden açıkça görülen bir HAKİKATTİR. Ümmetçilik ise 1. Cihan Harbinde ortadan kalkmış, Boş bir Söylemden İBARETTİR !
3- VATANSIZ AB+D SELEFİZMİ:
Soysuz ve Nankör arapların ihanetleri, Türk gücünü sarsmış, batıyı (haçlıyı) ise güçlendirmiştir. Sonuç olarak ta Türklerin koruması altından çekilen coğrafyaya büyük bir iştahla saldıran ab+d, oradaki direnci kırmak için vatansız selefiliği türetmiştir.
Tanrı'nın Dinini, soysuz arap dinine çeviren nankörlerin Türklere Verdiği Zararları:
Kur'an da "Sizden ücret istemeyenlere uyunuz" diyor. Yani "Sizden ücret isteyenlere uymayın" diyor. Bütün peygamberler dini tebliğ ederken de zaten başka bir mesleği vardı. Yani Din üzerinden bir kazanç sağlamıyordu. Peygamberimizin konuşan Kur'an dediği, Tanrı'nın aslanı Ali'de, kuyu açarak geçimini sağlıyor dini Tanrı rızası için hiçbir ücret almadan anlatıyordu. Fakat bugün, İslâm'dan öyle bir kazanç kazananlar var ki, bu dine en büyük zararı da İslâm'dan kazandıkları parayla gemicikler alan, dershaneler açan din tüccarı nankörler vermektedir.
“Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”
Yasin Suresi 21. Ayet
“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Tanrı’ya aittir.”
Şuara Suresi 109. Ayet
"İşte, o peygamberler, Tanrı’nın doğru yola ilettiği kimselerdir. (Ey Muhammed!) Sen de onların tuttuğu yola uy. De ki: “Bu tebliğe karşı sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur’an), bütün âlemler için ancak bir uyarıdır.”
Enam Suresi 90. Ayet
İlk Emri OKU olan bir dine iman ediyorsan, cahil kalmayacak, Allah ile aldatılmayacaksın.
NANKÖR DİN TÜCCARLARINA ve HAKİKATİ GİZLEYEN ALÇAKLARA, HER ŞEYİ HAKKIYLA BİLEN TENGRİ LANET ETSİN !
Peygamber Soyunu nankör arapların elinden kurtardı diye, 18 haçlı seferini tek başına durdurdu diye, İslâm'ı 4 kıta 7 denize ulaştırdı diye, hak etmediğiniz adaleti ve hiçbir yerde göremeyeceğiniz insaniyeti size yaşattı diye mi, İslâmcılık adı altında Türk düşmanlığı yaparsınız be nankör soysuzlar...

İslâmcılık adı altında Türk düşmanlığı yapan soysuzlar, Türklerin İslâm'a düşman olmasına hazır olmak durumundadır. Türklerin hiddeti, merhametinden fazladır. İslâm adı altında arapçılık yapmaya devam ederseniz, Türkler bu araplaşmış dine düşman olduğunda kimsenin ah vah çekmeye yüzü de yoktur hakkıda..
Biz yaratıldığımızdan beri hep Tengri'nin adaletini dağıttık. Fakat şuan ardıma dönüp bakıyorum, Tengri'nin adaletini hep hak etmeyenlere verdiğimizi görüyorum. Türkler hıristiyanlığın kalbi yenilmez gözüken romaya girdiğinde Türkleri iyi tanıdığından papa, Türklerin merhametine sığınarak diz çöküp aman dilediğinde biz düşmanı kendimiz gibi görmeseydik haçlının kendi topraklarında yaptığı gibi onları yok etseydik bugün haçlı diye bir sorun kalmayacaktı. İspanyollar endülüs müslümanlarının yanında, sapık yahudileri kestiğinde, biz sadece endülüs müslümanlarını kurtarsaydık şuan yahudi diye bir sorun kalmayacaktı. Türkler kime yardım ettiyse hep sırtından hançerlenerek teşekkür edildi. Biz ise onları kendimiz gibi gördük... (burada bir tek istisna vardır oda Hindistan müslümanları olan Pakistan halkıdır. 1. Cihan harbinde dingiliz sömürgesi altında bulunmalarına rağmen, Türkler düşerse İslâm düşer diyerek varını yoğunu hatta elindeki bebeğini bile, bundan başka bir şeyim yok bebeğimi alında parasını Türklere gönderin diyerek Türklere yardım olarak göndermişlerdir. Bugün bile kendilerini Türk Babür imparatorluğunun bir devamı olarak görürler ve her zaman Türklerin yanındadırlar. Tanrı onlardan razı olsun. TÜRK BİRLİĞİNE ONUR ÜYESİ OLARAK ALINACAK TEK ÜLKEDİR) Tengri'de onların adaleti hak etmediğini, Kur'anda kafirin diğer anlamı Nankör'dür ve kafirleri dost edinmeyin diyerek bize bunu göstermektedir. Bugün dahi nankörlük hat safhada olup deveyi diken arabı s.ken yaranır misali bize nankörlük edenlerin en sevilenleri de onları katliam ve sömürü temelleri üzerine kurulu batı ülkeleridir... Bugün dahi Türklerin iyi niyeti kötüye kullanılarak sevgilisi yanında diye döveceği çocuğu görmezden gelen YÜCE TÜRK IRKIYLA - eşinin yanında polisi şehit eden batının lab. ürettiği kobay fareleri kardeş edilmek istenilmekte, Türk Ekranlarında on binlerce yıllık Türk ırkına karşı tartışanlar - tarihte sinek boku kadar yer almayan batının kobay farelerini direk kabul edilmekte, Yine Türk Ekranlarında hasta adam olarak görülen halinde bile düşmanının feryadına dayanamayıp onu kucaklayıp köşeye çeken asil Türk Irkı ürkek bir şekilde zar zor seslendirilirken - 33 haçlı ülkesinden desteklenen 40000'den fazla Türk'ü kadın erkek çoluk çocuk genç yaşlı demeden katleden kalleş ve hain kobay fareleri açık açık söylene bilmekte, sonra da utanmadan din ve insanlıktan bahsedilmekte, TÜRKLÜKTEN TAVİZ VEREREK İHANETE VE ŞERRE CESARET VERİLMEKTEDİR. BU YÜZDEN TENGRİ'NİN ADALETİ VE TÜRK'ÜN MERHAMETİ SADECE TÜRKLERE GÖSTERİLMELİ, GERİ KALANA DA HAK ETTİĞİ ŞEKİLDE CEZA VERİLMELİDİR. BUGÜN TÜRKLÜKTEN KORKANLARA İYİ BAKIN BUNLARIN YA NANKÖR YADA HAİN OLDUKLARINI GÖRÜRSÜNÜZ. ÇÜNKÜ TÜRK'E İHANET ETMEMİŞ TÜRK'E DÜŞMANLIK GÜTMEMİŞ BİRİNİN TÜRKLERDEN KORKMASINA GEREK YOKTUR. ZİRA TÜRKLER NEREDEYSE KIYAMETİ YAŞADIĞI ERGENEKONDAN TEKRAR ÇIKARKEN BİLE, BATILILAR GİBİ KENDİNDEN OLMAYANLARI YOK ETME VE SÖMÜRME DÜŞÜNCESİNİ BENİMSEMEDİĞİ GİBİ KENDİNDEN OLMAYANLARA BİLE YARDIM EDEBİLECEK ASİLLİKTE, DOSTUNA DOST DÜŞMANINA DÜŞMAN DÜSTURUYLA ÇIKAN ULU BİR IRKTIR.
Bugün herkese yardım eden Türklere, iyilik görenler tarafından bile yuhalanması / nefret edilmesi fakat kendinden olmayanları ezen Batıların ise herkes tarafından alkışlanması ve sevilmesinden açıkça görülüyor ki Türklerin en büyük hatası, abd kızılderileri kestiğinde zencileri yaktığında, ispanyollar endülüs müslümanlarını yok ettiklerinde, fransızlar aynı şekilde katliam yapıp bağırsaklarını temizlediklerinde, biz bunları yapmadık ve bugün Türk'ün merhameti sayesinde varlığını sürdüren sürüngenlerin ihanetine uğruyoruz. Bizim sayemizde bir yerlere gelen içimizdeki nankörler, özünü kaybetmiş mankurtlar, batı hayranı mandalar yetmezmiş gibi birde sözde halepçe katliamından kaçan maymunlar ve sözde esat katliamından kaçan suriyeli yamyamlar sokuldu. Türklerin bu saatten sonra tek yapması gereken şey, batının sadece iyi yönlerini değil, kötü yönlerini de alması olacaktır. Altın çamura düşerse değer kaybetmez, lakin altının yani Türklüğün yeniden parlaması için etrafına sıçrayan çamuru kiri temizlemesi gerekmektedir.
TÜRKLERİ KURTARACAK ŞEY; hain ve kalleş düşmanların olmayan anlayışı değil, TÜRKLÜĞÜN TİTREYİP ÖZÜNE DÖNMESİ OLACAKTIR. Ateşin yaktığını öğrenmek için tekrar elimizi ateşe değdirmeye gerek yoktur. Katrandan şeker olmayacağını da atalarımız söylemiştir. Bu yüzden hain ve kalleşten anlayış beklemek boşa kürek çekmek gibidir ve kendimize zarar, haine de cesaret veren aptalca bir harekettir. Zira onlarda anlayış olsa zaten bunca iyiliğe rağmen yemek yediği kaba pisleyip hain ve kalleş olmazlardı.. KISACA KURTULMAK İÇİN, KURTLAŞMAK GEREK...
ULU TÜRK BAŞBUĞU ATATÜRK'ün atılan mermilerin havada birbirini vurduğu Çanakkale savaşında söylediği gibi
Garbın (batının) Cebil-i (korkak) zalimi, affetmedim seni
TÜRK'ÜM ve Düşmanım sana, Kalsam da BİR KİŞİ..
Tanrı'nın Dinini, Soysuz arap Dinine Çeviren Nankörlerin TÜRKLERE VERDİĞİ ZARARLARI
Reviewed by ULU TÜRK HAN
on
Aralık 14, 2016
Rating:

Hiç yorum yok: